Filtreler
Filtreler
Bulunan: 92 Adet 0.001 sn
BM Sürdürülebilir Kalkınma [1]
Tam Metin [2]
Alt Tür 1 [2]
Bilimsel Araştırma Etkinlikleri [2]
Tez Danışmanı [1]
Patent türü [2]
Hemşirelik / Ebelik öğrencilerinde premenstrual sendrom yaygınlığı ve premenstrual sendromun sigara içme davranışı ile ilişkisi

Didem KAYA

Makale/Derleme | 2016 | TAF Preventive Medicine Bulletin

Amaç: Bu çalışma hemşirelik ve ebelik öğrencilerinde premenstrual sendrom (PMS) yaygınlığını ve PMS ile sigara içme davranışı arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışmanın örneklemini 584 hemşirelik ve ebelik öğrencisi oluşturmuştur (hemşirelik öğrencisi: 334, ebelik öğrencisi: 250). Veriler Bireysel ve Sigara İçme Davranışı Özellikleri Formu, Premenstrual Sendrom Ölçeği (PMSÖ), Fagerstrom Nikotin Tolerans Testi (FNTT) ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Ki-Kare ve Varyans Analizi testleri kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 19,94 (SD=1,77)’tür. Öğrencilerin menarş yaş ortalam . . .ası 13,27 (SD=1,19) olup, %53,6’sının menstrual siklusu düzenlidir. Öğrencilerde PMS yaygınlığı %33’tür. Sigara içme durumuna göre PMS yaygınlığı karşılaştırıldığında gruplar arasında anlamlı bir fark olduğu bulunmuştur ( Daha fazlası Daha az

Hemşirelerin terapötik mizah kullanma durumları ve problem çözme becerileri arasındaki ilişki

Didem KAYA

Makale/Derleme | 2017 | Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi

Giriş: Hasta bakımında kullanılan terapötik mizah hem hasta hem de hemşire açısından faydalı bir uygulamadır. Amaç: Araştırma, hemşirelerin terapötik mizah kullanma durumları ve problem çözme becerileri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla kesitsel olarak yapıldı. Yöntem: Araştırmanın uygulaması Sivas ilindeki bir üniversite ve devlet hastanesinde gerçekleştirildi. Araştırmaya katılmayı kabul eden 163 hemşire çalışmaya dahil edildi. Veriler, Kişisel Bilgi Formu, Mizah Tarzlar Ölçeği ve Problem Çözme Envanteri ile toplandı. Değerlendirmede veriler frekans dağılımı, ortalama, standart sapma olarak gösterildi ve Pearson korelasy . . .on testi uygulandı. Bulgular: Hemşirelerin %85.3’ü terapötik mizahı duymadıklarını belirtti. Mizah Tarzlar Ölçeği’nin alt boyutlarından Katılımcı Mizah puan ortalaması 40.54 ± 7.55, Kendini Geliştirici Mizah puan ortalaması 33.04 ± 7.45, Saldırgan Mizah puan ortalaması 21.63 ± 6.73 ve Kendini Yıkıcı Mizah puan ortalaması 23.67 ± 7.33’dür. Hemşirelerin problem çözme envanteri (PÇÖ) puan ortalaması 85.24 ± 19.28’dir. Hemşirelerin katılımcı mizah ile PÇÖ puanları arasında düşük düzeyde, negatif yönde ilişki bulunduğu belirlendi. Saldırgan mizah ve kendini yıkıcı mizah ile PÇÖ puanları arasında orta düzeyde, pozitif yönde ilişki olduğu saptandı. PÇÖ puanları ile kendini geliştirici mizah ölçeği arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmektedir. Sonuç: Katılımcı mizah puanı yüksek olan hemşirelerin problem çözme becerisine sahip oldukları, kendini yıkıcı mizah ve saldırgan mizah puanı yüksek alanların problem çözme becerilerinin zayıf olduğu belirlendi. Background: Patient care used in therapeutic humor is an application useful for both the patient and the nurse. Objectives: The research was conducted cross-sectional in order to determine the relation between therapeutic humor usage situation of nurses and their problem solving skills. Methods: The application of there search was conducted in university and state hospital of Sivas province. 163 nurses accepting to participate to the research was incorporated to the study. Data was collected by personal information form, humor styles scale, problem solving inventory. In the evaluation data was displayed as frequency distribution, average, standard deviation and Pearson correlation test was applied. Results: 85.3% of the nurses stated that they have never heard of therapeutic humor. Among the humor styles scale participating humor mean average was 40.54 ± 7.55, self developing humor mean average was 33.04 ± 7.45, aggressive humor mean average was 21.63 ± 6.73 and self-deprecating humor mean average was 23.67 ± 7.33. Mean average for problem solving inventory (PSI) of nurses was 85.24 ± 19.28. It was observed that there is a low level negative relation between participating humor and PSI means of nurses while there is a medium level positive relation between aggressive humor and self-deprecating humor and PSI means. Finally no significant relation could be observed between PSI means and self developing humor scale. Conclusion: It was determined that nurses with high participating humor mean have high problem solving skills while nurses with high self-deprecating humor and aggressive humor means have low problem solving skills Daha fazlası Daha az

Doğum yapan kadınların anne sütü ve emzirme mitlerine inanma durumlarının belirlenmesi

Didem KAYA

Makale/Derleme | 2018 | Kocaeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi4 ( 2 ) , pp.32 - 43

Amaç: Toplumda anne sütü ve emzirme ile ilgili var olan yaygın inanışlar özellikle yaşamın ilk altı ayında tam emzirmenin önündeki engellerden biridir. Bu çalışma doğum yapan kadınların anne sütü ve emzirme ile ilgili mitlere inanma durumlarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Yöntem: Çalışmanın örneklemini bir üniversite hastanesinde doğum yapan 282 kadın oluşturmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen “Bireysel Özellikler Formu” ve “Anne Sütü ve Emzirme Mitleri Formu” ile toplanmıştır. Anne Sütü ve Emzirme Mitleri Formu toplumda anne sütü ve emzirme ile ilgili sık karşılaşılan yanlış inanışları ifa . . .de eden maddelerden oluşmakta ve her bir madde “katılıyorum”, “kararsızım”, “katılmıyorum” olmak üzere üçlü likert tipinde yanıtlanmaktadır. Formlar doğum yapan kadınlar taburcu olmadan önce uygulanmıştır. Veriler bilgisayarda SPSS (14.0) programında değerlendirilmiş, istatistiksel analizde ki-kare testi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamında yer alan kadınların yaş ortalaması 29,48 ± 6,11 olup, %26,2’si ortaokul mezunudur, %82,3’ü çalışmamakta ve %53,5’i il merkezinde yaşamaktadır. Kadınların %62,1’inin daha önce emzirme deneyimi vardır. Kadınların %67’si bu gebeliklerinde sağlık personelinden anne sütü ve emzirme ile ilgili bilgi almışlardır. Kadınların en fazla inandıkları mitler “Yetersiz besin ve sıvı alımı süt miktarını azaltır” (%92,9), Bebek sürekli ağlıyorsa anne sütü yetmiyordur” (%65,6), “Emzirmenin iki yıldan uzun süre devam etmesi çocukta anneye bağımlılık geliştirir” (%64,2) “Bazı annelerin sütleri bebeklerine yaramaz” (%64,9), “Bebek sık emmek istiyorsa bu anne sütünün yetersiz olduğunu gösterir” (%60,3), dir. Eğitim durumu ilköğretim ve altı olan kadınların 49 mit ifadesinin 28’ine katılma yüzdesinin, ortaöğretim ve üzeri öğrenime sahip kadınlardan anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulunmuştur ( Daha fazlası Daha az

Topikal negatif basınç terapisinin ııı ve ıv evre basınç yaralarının iyileşmesine etkisi

Hülya UÇAR

Makale/Derleme | 2014 | Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi

Amaç: Bu çalışma, basınç yaralarının bakımında kullanılan Topikal Negatif Basınç Terapisi'nin III. ve IV. evre basınç yaralarının iyileşmesi üzerine etkisini değerlendirmek amacıyla yarı deneysel olarak yapılmıştır. Yöntem: Çalışma, Ankara’daki bir üniversite ve iki devlet hastanesi olmak üzere üç hastanede toplam yedi hastadaki 14 III. ve IV. evre basınç yarası ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veriler, araştırmacı tarafından hazırlanan ve hastaların sosyo-demografik bilgileri ve basınç yarası gelişimini etkileyebilecek özellikleri içeren Tanıtıcı Bilgiler Formu, basınç yaralarının değerlendirilmesi için Basınç Yarası İyileşme İz . . .lem Çizelgesi ve hastaların işleme bağlı ağrı düzeylerini belirlemek amacıyla Wong-Baker Ağrı Skalası aracılığı ile toplanmıştır. Verilerin analizinde, ortalama, standart sapma, yüzdelik, Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi, McNemar ve Friedman testlerinden yararlanılmıştır. Bulgular: Araştırmada yara üzerine uygulanan sekiz Topikal Negatif Basınç Terapisi sonunda (iki hafta) III. ve IV. evre basınç yaralarının dokuzunda yara alanında başlangıç ölçümüne göre küçülme görülmüştür. Altı yarada doku tipinde bir değişme görülmemiş, 10 yarada yara derinliğinde azalma saptanmış ve 11 yarada başlangıçta yara bölgesinde var olan nekrotik dokuda azalma belirlenmiştir. Alan, eksuda ve derinlik değişkenleri, başlangıç ve bitiş puan ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur ( Daha fazlası Daha az

Staff nurses knowledge and perceived responsibilities for delivering care to patients with ıntestinal ostomies

Hülya UÇAR

Makale/Derleme | 2013 | Journal of Wound, Ostomy and Continence Nursing

PURPOSE: The purpose of this study was to explore the opinions of nurses regarding their knowledge of and perceived responsibility for providing ostomy care. SUBJECTS AND SETTING: The target population of this descriptive study was staff nurses working in an acute care hospital in Ankara, Turkey. METHODS: Data were collected by a questionnaire that included 2 sections. The fi rst section queried descriptive information about the nurses, the perceived responsibility for providing ostomy care for patients. The second section included 54 items that focused on knowledge about stoma care. RESULTS: Evaluating the answers of the nurses to . . .all statements in general (54 propositions), the median value of the “I do not know/false” answers (27.50) was observed to be close to the median value of the “true” answers (26.5). These results indicated that the staff nurses’ knowledge of ostomy care was not at the desired level. Responses from section 2 indicated that nonspecialty practice staff did not consider stoma care as their responsibility. Factors that infl uenced knowledge of ostomy care were number of years working as a nurse, level of education, level of reviewing professional literature on ostomy care, and participation in scientifi c meetings on the subject. CONCLUSIONS: Study fi ndings reveal that knowledge level of nonspecialty nurses about intestinal stoma care is inadequate, and most staff nurses did not consider themselves responsible for stoma care. Daha fazlası Daha az

A multicenter intertrochanteric fracture study in the elderly: Hemiarthroplasty versus proximal femoral nailing

Zeliha KAYA ERTEN

Makale/Derleme | 2020 | Joint Diseases and Related Surgery

Objectives: This study aims to compare the clinical and functional results of intertrochanteric femoral fractures treated with bipolar hemiarthroplasty (BHA) or proximal femoral nailing (PFN) in elderly patients. Patients and methods: This multicenter, prospectively followed-up, retrospectively compared cohort-type study included 308 patients (81 males, 227 females; mean age 78.4±7.2 years; range, 65 to 95 years) who were treated with BHA or PFN for intertrochanteric fractures by five orthopedic surgeons in four provinces and seven clinics between January 2014 and May 2018. Clinical follow-up was performed at third week, third and s . . .ixth months, and at the end of the first and second years. The American Society of Anesthesiologists for preoperative status, Singh index for bone quality, and Harris Hip Score (HHS) for functional outcomes were evaluated. Results: While 156 patients (38 males, 118 females; mean age 77.7±5.9) were treated with BHA, 152 patients (43 males, 109 females; mean age 79±6.1) were treated with PFN. While there was no significant difference between the two groups in terms of total HHS, a significant difference was found in the sub-parameters ( Daha fazlası Daha az

Parmak ucundaki bakım: Mobil uygulamalar ve şizofrenide kullanımı

Buse ÇETİNKAYA

Bildiri | 2020 | I. Ulusal Dijital Hemşirelik Kongresi , pp.209 - 217

Mobil sağlık; sağlık alanında giyilebilir teknolojiler, mesaj servisleri ve mobil cihazlar gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımını kapsar. Mobil sağlığın bir ayağı olan mobil cihazların kullanımındaki artış sağlık hizmetleri sunumunu etkilemiş ve bakımda etkili bir araç haline gelmiştir. Mobil cihazlarla birlikte gelişen mobil uygulamalar ise sağlığın farklı alanlarında kullanılır olmuştur. Bu alanlardan birisi de ruh sağlığıdır. Ruhsal problem yaşayan bireyler; kullanımının kolay olması, damgalamadan uzak bir ortam sunması, öz yönetim imkanı tanıması ve kolay erişilebilir olması gibi nedenlerle mobil uygulamaları tercih . . . etmektedir. Mobil uygulamalar dünya üzerinde 21 milyondan fazla kişiyi etkileyen şizofreni hastaları için de etkili bir seçenektir. Bu hastaların sıklıkla bakım verenlerin desteğine ihtiyaç duyduğu ve hastalıklarının yönetimine etkin katılmayı istediği göz önünde bulundurulduğunda mobil uygulamalar karşımızsa bir fırsat olarak çıkmaktadır. Ancak literatür bu anlamda şizofreni hastalarının daha az ilgi gördüğünü, yapılan çalışma sayısının da sınırlı olduğunu vurgulamaktadır. Bu noktada amacı mobil uygulamaları ve şizofreni hastalarının bakımına yansımalarını incelemek olan bu derlemenin literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu kapsamda derlemede literatür bilgisi doğrultusunda mobil sağlık, mobil uygulamalar ve gelişimi, mobil uygulamaların güçlü ve zayıf yönleri, seçimi, değerlendirmesi, ruh sağlığı alanında kullanımı ve şizofreni hastalarının bakımına yansımalarından bahsedilecektir Daha fazlası Daha az

Is ideal treatment of metacarpal and phalangeal fractures possible? Clinical and radiological outcomes of three surgical choices

Zeliha KAYA ERTEN

Makale/Derleme | 2020 | Hand Microsurg

Objectives: We purposed to determine which of the surgical treatment options for metacarpal and phalangeal fractures, a subject that has limited coverage in the literature, is best. Methods: Sixty-three patients who were surgically treated for closed and extra-articular metacarpal (41.9%) and phalangeal (58.1%) fractures were included in a randomized prospective clinical trial between August 2015 and August 2017. The patients were divided into three groups using block randomization: open reduction and internal fixation (ORIF) with miniplate plus screw fixation (MP Group; 6F/15M), ORIF with screw only fixation (SO Group; 5F/16M), and . . . closed reduction and percutaneous K-wire fixation (KW Group; 3F/18M). The patients were followed up at 10 days and 3 weeks for wound care, at 3 months, and at the end of the first year and assessed based on dynamometer measurement, Q-DASH, and range of motion (ROM). Results: Time to return to work was 77.56 ± 33.85 days, while Q-DASH scores at 3 months and 1 year and dynamometer values at 3 months were significantly higher in KW Group ( Daha fazlası Daha az

Çocuk cinsel istismarının tanılama adli ve sosyal sürecinde pediatri hemşireleri

Zübeyde KORKMAZ

Makale/Derleme | 2018 | J For Med

AMAÇ: Çocuk cinsel istismarının tanılama, adli ve sosyal sürecinde sağlık bakım profesyonellerinin önemli sorumlulukları vardır. İstismar gerçekleştikten sonra çocukla karşılaşma olasılığı yüksek olan hekim, hemşire gibi sağlık çalışanlarının konu hakkındaki bilgi eksiklerinin belirlenmesi ve giderilmesi önemlidir. YÖNTEM: Araştırma çocuk cinsel istismarının tanılanması, adli ve sosyal süreç konularındaki bilgi düzeylerinin belirlenmesi amacıyla 206 pediatri hemşiresi ile tanımlayıcı kesitsel olarak yapılmıştır. Veriler 52 soruluk veri toplama formu ile toplanmıştır. Değerlendirmede sayı ve yüzde, ki-kare testi kullanılmış, anlamlıl . . .ık değeri Daha fazlası Daha az

Determining the correlation between nursing students` social appearance anxiety and their wellness

Cansu YAŞAR

Makale/Derleme | 2020 | Journal Of Human Sciences

Aim: To determine nursing students’ social appearance anxiety on wellness. Method: This research was conducted at Health Sciences University Gülhane Nursing Faculty, between 10 December and 1 January 2020, with voluntary participation of 319 students in total. The data collection form included sociodemographic information form, Social Appearance Anxiety Scale and Wellness Star Scale. The data collected by researchers was assessed with SPSS 18.0 software package using descriptive analyses, nonparametric tests (due to non-normal dispersion of data) and Pearson correlation test. Results: 93,7 of nursing students are in 18-22 age group, . . . 86,8% of them are female and 42,3% of them are in the 2nd year at university. In statistical assessments, statistical difference was found between genders and economic conditions of students and their social appearance anxiety scale (SAAC) scores. It was found that the difference between students’ working status and their wellness star scale (WBSC) scores is statistically significant. According to the correlation analysis conducted between the two scales, a low-level negative relationship was found and it was found that there is statistical difference (p=0, 000, r=-392). In addition, it was determined that students’ wellness decreases as their social appearance anxiety levels increase. Conclusion: It was concluded that nursing students’ wellness decreases as their social appearance anxiety levels increase. In addition, it was identified that males have more social appearance anxiety. It was determined that wellness levels of working students are higher than those who are not working Daha fazlası Daha az

Hemşirelik öğrencilerinde kavram haritasının problem çözme ve eleştirel düşünme düzeylerine etkisi

Zübeyde KORKMAZ

Makale/Derleme | 2017 | ERÜ Sağlık Bilimleri Dergisi

Giriş: Hemşirelik eğitiminde öğrencilerin, problem çözme ve eleştirel düşünme becerisini geliştirmek için probleme dayalı öğretim, kavram haritası gibi farklı öğretim yöntemlerinin kullanılması önerilmektedir. Bu araştırma, kavram haritası yönteminin intörn hemşirelik öğrencilerinin problem çözme ve eleştirel düşünme düzeyine etkisini belirlemek amacı ile eğitim müdahaleli yarı deneysel çalışma olarak yapılmıştır. Yöntem: Çalışma 2012-2013 eğitim-öğretim yılında entegre müfredat uygulanan bir Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin intörn hemşirelik öğrencileriyle (n=65) yapılmıştır. Çalışmada, pediatri kliniklerinde uygulama yapan öğrencile . . .rle vaka tartışmaları kavram haritası yöntemi kullanılarak yürütülmüştür. Veriler öntest-sontest şeklinde anket formu, Problem Çözme Envanteri (PÇE) ve Kalifornia Eleştirel Düşünme Eğilimi Ölçeği (KEDEÖ) ile toplanmıştır. Bulgular: İntörn hemşirelik öğrencilerinin; % 63.0’ünün 21-23 yaş arasında, %73.8’inin kız olduğu ve %93.8’nin internet kullandığı belirlenmiştir. Kavram haritası yöntemi ile yapılan vaka tartışmaları sonrası intörn hemşirelik öğrencilerinin problem çözme ve eleştirel düşünme düzeylerinin olumlu yönde etkilendiği belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmada, kavram haritası yönteminin intörn hemşirelik öğrencilerinin problem çözme ve eleştirel düşünme becerini olumlu etkilediği bulunmuştur. Hemşirelik eğitiminde, öğrencilerin problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerinin güçlendirilmesinde kavram haritası yönteminin kullanılması önerilebilir. Introduction: In nursing education, it is suggested to use different teaching methods such as problem-based teaching, concept mapping to improve problem solving and critical thinking skills of students. This quasiexperimental study with educational intervention was carried out to determine the effect of concept mapping method on problem solving and critical thinking of the intern nursing students. Method: The study was conducted with intern nursing students (n=65) of a Health Sciences Faculty practiced integrated curriculum in 2012-2013 academic year. In this study, it was discussed case studies by using concept mapping method with nursing students practiced in pediatric clinics. The data were collected with questionnaire form, Problem Solving Inventory (PSI) and California Critical Thinking Disposition Inventory (CCTDI) in pre-post test design. Discussion: Of the intern nursing students; 63.0% were between the ages of 21-23, 73.8% were girls and 93.8% were using the internet. It was determined that the levels of problem-solving and critical thinking of intern nursing students increased after the case studies performed by using the concept mapping method. Conclusion: In this study, it was found to have the positive effect of concept mapping method on the levels of problem solving and critical thinking of the intern nursing students. In the nursing education, the use of the concept mapping method to improve the levels of problem solving and critical thinking of student may be suggested Daha fazlası Daha az

Determining the effect of the public health nursing practices on immigrant women`s quality of life and healthy lifestyle behaviors

Zeliha KAYA ERTEN | Zübeyde KORKMAZ

Makale/Derleme | 2020 | İnönü Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Dergisi

Immigrant health has been one of the most important health problems in recent years. Therefore, immigrant health should be supported by primary health care. The objective of this study is to be able to understand the power of the nurses working in primary health care services in protection and development of immigrant women’s health. Research sample included 24 immigrant women. The practice lasted for 3 months. The research teams have visited the homes of the women once a week. Total score average of the women was found as 95.45±15.31 before performing the Healthy Lifestyle Behavior Scale (HLBS). After performing the HLBS the total . . .score was found as 115.88±18.19. The score average after HLBS was found statistically significant and higher when compared to the before ( Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms